Diyanet İşleri Başkanlığı Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Dr. Fatih KURT Eğitim Merkezimizde 4/B Sözleşmeli Personel Mesleğe Hazırlık Eğitimine katılan kursiyerlerimize hitap etti.
22 Aralık 2016 Perşembe günü tertiplenen konferansa Eğitim Merkezi Müdür Vekili Bünyamin AKSÖZ, Eğitim Görevlileri ve kursiyerlerimiz katıldı. Konferans, Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Konferans, Diyanet İşleri Başkanlığı Umre Hizmetleri Daire Başkanı Dr. Fatih KURT’un ‘Kurumsal Kimliğimiz ve Sorumluluklarımız’ konulu konuşması ile devam etti. Konuşmasında; Yüce Allah bu görevi bize ihsan ettiği için Allaha ne kadar şükretsek azdır. Hocalarımız büyüklerimiz İlmi, ilim talep etmeyi çok zor şartlarda dahi ihmal etmediler.
5 yıl önce camide görevimiz sadece din hizmeti sunmaktı. Şimdi hayatın her noktasında hizmet eden, (Cezaevi, Öğrenci Yurtları, Sevgi Evleri ve Hastane gibi yerlere ) din hizmeti sunan,15 yıl önce Kuran-ı Kerim hizmeti veremediğimiz, şimdi ise Yaz Kuran Kursları, 4-5 yaş grubu öğrencilere Kuran Öğretimi ve Mesai dışı Kuran Öğretimi veren, bir zamanlar Diyanet işleri Başkanlığı yurt dışına gitsin mi gitmesin mi tartışması yaşanırken, şimdi yurt dışında din hizmeti sunan büyük bir kurumun mensubuyuz.
5 yıl önce bir Diyanet TV ve Diyanet Radyo olsaydı diye hayal ederdik. Şimdi ise Diyanet TV ve Diyanet Radyo olan ve yayınlarıyla topluma ışık tutan bir kurumun mensubu ayrıca ülkemizin ve dünyanın her yerine Kurban Organizasyonu aracılığıyla fakir ve kimsesizlere et dağıtan bir kurum olan Türkiye Diyanet Vakfı gibi bir Kurumu olan bir kurumun mensubuyuz.
Bizler Sorumluluk sahibi olarak bu topluma katacağımız çok şey var. Bunu 15 Temmuzda gördük. Minarelerde okuduğumuz salalarla milletin gönlüne taht kurduk.
Bizim görevimiz para ile ölçülmeyen, itibar gören, saygı gören ve din hizmeti sunmak olmalı. Saygı derecemiz; samimi olmamız, yaptığımız hizmeti Allah rızası için yapmamız ve kendimizi bu göreve vermekle olur.
Cemaatimizin azlığıyla bizleri gevşekliğe asla sevk etmesin. Aksine kendimizi daha çok geliştirmemiz gerekir. Nebevi ve adanmış hizmeti ile görevimizi yapmak zorundayız. Kal ile değil, hal ile görevimizi yapmak zorundayız. Hayatımızda Allah Resulünden izler olduğunu bilmemiz gerekir.
Görevimiz, dünyevi hayatına değil, insanlara bir şeyler vermeyi manevi bir hayat sunmayı kendimize şiar etmeliyiz. Toplumu birleştiren bir araya getiren, toplumun gidişatına yön veren olmalıyız.
Köye atandığımızda ev ev, kapı kapı dolaşıp çocukların ellerinden tutan, onları camiye getiren, Topluma yön veren olmalıyız ki geçtiğimiz yerde yerimiz belli olsun. Diyerek konuşmasını bitirdi.